Daha önce böyle bir şey olabileceği hiç aklıma gelmezdi. Yeni karşılaştığım bu soru, her an güneş koruyucu elinde minik paşamın ve koca paşamın peşinde koşan beni, baya karıştırdı. Kullandığım 50+ faktörler D vitamini almamızı engelledi mi acaba?
Bu konuda yüksek orandaki doktor görüşü güneşten koruyucuların D vitamini alımını %97 oranında engellediği, çok az bir kısmı ise kaç faktör olursa olsun vücut için gerekli D vitaminini üretecek kadar yeterli ultraviyole ışınının cilde temas ettiği yönünde.
Edindiğim bilgilere göre, vücuda gereken D vitamine ulaşmak için mayıs-eylül ayları arasında, 11-16 saatleri arasında güneşe çıkmamakla birlikte bu saatler dışında 15-20 dakika herhangi bir koruyucu olmaksızın el, yüz ve kollarımızı açıkta bırakarak güneşlenmemiz yeterli. Tabi bunu haftada 4-5 defa tekrarlamak gerekiyor. Gıdalarla temini çok az olan bu vitamin(sadece bazı balıklar ve yumurtanın sarısında var) için direkt güneş ışığı şart! Yani arada cam bile olmaması gerek çünkü cam güneş ışınlarının dalga boylarını değiştiriyor.
Bebeklerde ise doğumdan itibaren en az 1 yıl süreyle D vitamini takviyesi gerekiyor. Yeteri kadar güneşlenen annelerin sütünde D vitamini bebeğe yetecek kadar var ama emziren annelerin çoğu D vitamini noksanlığından muzdarip! Annede yeteri kadar D vitamini olmayınca doğal olarak sütüyle bebeğe aktardığı D vitamini de bebeğe kâfi gelmiyor. Hele bir de bebek yeteri kadar güneş görmüyorsa D vitamini noksanlığı kaçınılmaz hale geliyor. İşte bu nedenle yavrularımızı D vitamini takviyesi ile bu tehlikeden koruyoruz.
D vitaminin kemik sağlığı üzerinde çok önemli ve büyük bir etkisi olduğunu biliyoruz. Ayrıca son yıllarda yapılan genetik araştırmalar farklı verileri de ortaya çıkardı.Oxford Üniversitesi Fonksiyonel Genomik Birimi'nin, tıp dergisi Genome Research’da yayımlanan araştırmasına göre bu vitamin, insan genomunun belirli noktalarında yer alan "D vitamini alıcıları (VDR)" üzerinden, DNA’ları etkiliyor. D vitamini eksikliğinin raşitizm hastalığıyla bağlantısı biliniyordu. Yeni çalışmayla, bu vitaminin eksikliğinin ayrıca, "MS (multipl skleroz), romatizmal eklem iltihabı, tip 1 diyabet, bunama, kan kanseri ve kolorektal kanser dahil belirli kanser türleri" gibi,bağışıklık sistemiyle bağlantılı hastalıklara yatkınlığa yol açtığına dair bazı bulgular elde edildi.
2010 mart ayında yayımlanan bir diğer araştırmada ise insan bağışıklık sisteminin, T hücreleri denen öldürücü hücreleri harekete geçirmesinde D vitamininin ne kadar önemli olduğunu ortaya koyuldu.
İnternette yaptığım araştırmaların küçük bir kompozisyonunda bile D vitamininin hayati önemi birkaç satırda göze çarpıyor. Ben yaptığım hatayı fark ettim, elimde güneş koruyucu ile gezmekten vazgeçtim. Tabi tehlikesiz saatlerde ve sadece 20 dakika için...
Hepimize bol güneşli günler!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder