28 Nisan 2012 Cumartesi

Siyah Çay : Akşamlarımızın tadı, yerini başka hiçbir çayın dolduramadığı, memleketimin güzelim lezzeti...


Çocukluğumdan beri sabah, akşam, misafir geldiğinde, kafamıza estiğinde ocağın üstünde fokurdamaya başlardı çaydanlık. Çocukken yaşadığı herşeyin hayatın doğalı olduğunu sanıyor insan, ben de her evde böyle oluyor sanırdım. Belki eskiden böyleydi de, biz yeni nesil olarak çayın hakkını veremedik, kahve dünyalarına daldık.


Şimdi bizde misafirdeeen misafire çay yapılıyor. Ama bu yararları ve zararlarını göz önüne alarak eşimle ortak verdiğimiz karar. Neymiş peki yararı, zararı bu meretin?

Oldum bittim, ben demir eksikliği sorunu yaşarım. Doktorun ilk önerisi az çay içmem ve açık içmem doğrultusundaydı. Böylece öğrendik ki çay bir şekilde demir eksikliğine neden oluyor.
Geçen gün Dr.İbrahim Saraçoğlu'nun verdiği bilgileri de bir
kenara yazdım, sizlerle de paylaşayım istedim.

"Siyah çay alerjiyi tetikler, astımı olanlar da dikkatle içmelidir.

 Çok sağlıklı da olsanız günde en fazla 3 bardak çay içmelisiniz.

 Çay müthiş bir antioksidandır.

 Çaydaki kafein miktarı kahveye kıyasla daha çoktur.

 Yemeğin üzerine çay içerseniz hazmı kolaylaştırır, yemek sonrası şişkinliği de önler"

Ben çayın tein yönünden kuvvetli olduğunu ancak kafein yönünden fakir olduğunu sanıyordum. Bu sayede bir yanlış bilgimi düzeltmiş oldum.

Bir de güzel tarif verdi :

"1 bardak çaya 10-12 karanfil atıp 5 dakika bekliyorsunuz. İçtikten en fazla 15 dakika sonra saç köklerinize kadar hissedeceğiniz bir zindelik veriyor.

İşte yorgunluk anında kullanılacak acil durum planı :)

Uzun lafın kısası, çay herşeyde olduğu gibi azı yarar çoğu zarar bi içecek. Eskilerin yaptığı gibi demlik demlik içmeyerek iyi bi şey yapıyormuşuz, ne ala!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder